Sıradaki Parça: Miyaov Şarkı Öneriyor.
Her zaman için bir şeylerin zamanla geçeceğini, o şeyleri asla eskisi kadar sevmeyeceğimi ama o anda, o sırada delisi olduğumu bildiğim dönemler geçirdim. İster bir aktör olsun ister bir şarkıcı. Daima şunu diyordum " Yıllar sonra nefret edeceğim belki de utanacağım ama şuanda hastasıyım"
Dediğim gibi de oldu, haklı olduğumu gördüğüm zamanlar geldi geçti, lise yıllarımın sonunda indie rock dinlemeye bayılan başka şarkı dinleyemeyen biriydim. Bütün indie rock erkek gruplarını didik didik arar sonrasında ünlü olsun ünsüz olsun, dinlerken kendimi özel hissettiğim ve kimse dinlemez ya bu şarkıları ama ben seviyorum derdim. Tanımadığım insanlardan dinleyen birini görünce de sevinmiyordum.
Hatta bir gün bayağı büyük konuştum, dedim ki " Bu indie rock grubunu dinlediğime asla pişman olmayacağım ve hatta ve hatta yıllar sonra torunlarıma bile dinleteceğim."
Zira pişman olmadım, hala o indie rock grubunu dinlediğime memnunum, hala başarılı bir grup ve her yaş grubunun sevdiği, hem erkeklerin hem de kadınların havalı bulduğu bir gruptu.
Ama değişen bendim.
Lise bittikten sonraki bir yıl boyunca boşlukta gibiydim. Şarkı açısından bir boşluk.
Hani eski şarkıları dinlersin ama yeni şarkılar da keşfetmek istersin ama bir türlü o hissi veren şarkı bulamazsın, eski şarkıların daha da eskir, hatta her gün şarkı dinleyen sen müzik dinlemeye ara verirsin.
Bu bir süreç.
Mesela şuanki dinlediğim şarkıların da bir-iki yıla kalmadan solacağını ve bendeki değerini yitireceğini biliyorum. Bu yazıyı gelecekteki ben okuduğunda "ya şuna bak hele neler dinliyormuşum!" diye gülerken utanabilir de. Ama şuan seviyorum ve mutlu oluyorum.
Belki de bu yüzden şarkılara bağlanmamaya çalışıyorum. Çünkü özellikle benim açımdan bir şeyleri benimsemek normal hızda ilerliyor ama uzun vadede kayboluyor.
Bu yüzden bu yazıyı yazmakta çekingenliklerim oldu. Yıllar sonra sevmeyeceksem neden önereyim? Ama şimdi seviyorum ve şuanki ben bu şarkıları önerirdi.
Hangi tür şarkı dinliyorum?
Türe göre değil, o günüme göre dinliyorum artık. Önceden de "ıyyy türkü mü dinliyorsun?" kişilerinden olmadım, şimdi de değilim. Türkü de dinleyen biriyim.
Eğer o gün ruh arabesk ise arabesk olurum, eğer o gün iyi hissetmek istiyorsam elektronik tarzda dinliyorum. Metal ve hard rock türünü uzun vadede saatler boyunca dinleyemiyorum ama soft/indie/folk rock türünü seviyorum.
Hip hop dinliyorum, rap dinliyorum, arada caz parçalarından sevdiklerim olursa kısaca dinlerim, ama bir şarkının piyano veya çello versiyonunu dinlemeye bayılıyorum. Ve özellikle piyano ve çello çalan insanları ciddi anlamda sanatçı olarak nitelendiriyorum nedeni yok bana asil geliyorlar, kime göre neye göre asil tartışılır ama sanatçıyı değil de enstrümanı asil buluyorum.
Sesi güzel kişilerin bağlama çalarak söylediği türkülere bayılıyorum, öylesi anları özel ve güzel buluyorum. Kalbim titriyor.
Türkçe indie rock dinliyorum, yabancı pop dinliyorum, kpop dinliyorum, nasıl yabancı dil sadece İngilizceden meydana gelmiyorsa, yabancı şarkı deyince akla sadece İngilizce şarkının da gelmemesinden yanayım.
Bu yazıda sadece şu aralar ciddi anlamda tekrar tuşuna alarak dinlediğim şarkıları listeleyeceğim ama dinlediğim hem yabancı slow parçalara ve indie parçalara hem kpop şarkılarına hem de yeniden kdrama dizilerinde çalan ost parçalarından derlediğim şarkılara ayrı ayrı yazılarda yer vereceğim yani bu devamı gelecek olan bir müzik önerisi listesi:
- Bebe Rexha - I Got You
- Tove Lo - Cool Girl
- Citizen Four - Testify
- Jay Park - Me like Yuh
- Elle King - Ex's and Oh's
- Sabrina Carpenter - Thumbs
- Marian Hill - Back to Me
- Willy William - Paris (feat Cris Cab)
- Nause - Dynamite (feat. Pretty Sisters)
- The Neighbourhood - Daddy Issues
- The Weeknd - Die for You
Spotify hesabımdan daha detaylı listelere ulaşabilirsiniz:
Spotify: miyaovdinliyor
Diğer Blog Yazılarım:
Yorumlar
Yorum Gönder