Yabancı dil (Lys5) Sınavına Nasıl Hazırlanmalı ve Çalışmalıyım?
Açıkçası her zaman için günü gününe çalışan biri olmadım. Lisedeki ilk üç yılım lay lay lom ile geçti, biraz da genel olarak liseye başladığınız yıllarda neyin ne olduğunu sınav sisteminin nasıl işlediğini bile anlamıyorsunuz. Ben 6-7-8. Sınıflarda SBS sınavına giren nesilden idim, bu yüzden yeni bir sınav sisteminden çıkıp, dört yılın sonunda da sana YGS uygulayacağız onu da geçince LYS sınavına gireceksin dediklerinde ben daha ne olmak istediğimden bir haber, sınav sistemi nasıldır, konular nelerdir hiçbir fikrim yoktu.
Şimdi düşününce mesela, lise son sınıfta da üzülürdüm lise birdeki halime... Çok toy ve safmışım, önümde bana örnek olup yol gösterecek birim de yoktu açıkçası, lise sona geçtiğim o yaz geldiğinde bizim okulun bir çok sayısalcısı YGS konularını bitirmiş 3. Kez sil baştan başlıyorlardı. Ben ne sayısalcı idim ne de eşit ağırlık öğrencisi... sadece okulda dil bölümü açılmadığı için, sayısal aşığı hocalarım arasında kalmış koca okulda tek bir tane açılan eşit ağırlık sınıfındaydım.
Hiçbir hoca sevmezdi sınıfı ama ben dil okumak istediğim için tümden önemsenmeyen sınıfındaydım. 11. Sınıfta rehberlik hocama "ben lys5 de denemek istiyorum" dediğimde bana bakıp tamam öylesine gir ama eşit ağırlıktan tercih yap dedi bana. Böyle bir hocanız olursa dinlemeyin sözünü, herkesi aynı kalıplaşmış meslek alanına yönlendiren bir hocadan hayır gelmez. Okulla aram iyi değildi, matematik derslerinden çıkıp öğretmenler odasındaki yabancı dil hocalarımla 50 dakika da olsa ders çalışmaya çalışıyordum. Ödünç kitaplar veriyorlar bana destek olmaya çalışıyorlardı, sonra dayanamayıp dil bölümü olan bir okula geçtim ama hem ortama alışamadım em de artık tüm konuları bitirmiş test çözmeye odaklanmışlardı. Eski okuluma geri döndüm.
Benim tek avantajım TM bölümünde okuduğum için YGS konularına daha aşinaydım, temelim biraz daha iyiydi, standart dil öğrencilerine göre...
Nasıl Çalıştım?
Benim bölümümde Türkçe ve Sosyal bölümleri çok daha önemli olduğu için sayısaldan çok sözel bölümler çalıştım, mümkün olduğunca en az yanlış yapma ihtimalini hesaplıyordum.
Konu çalışmak yerine deneme çözme ağırlıklıydı planım, ama cuma cumartesi ve pazar günleri LYS-5 ağırlıklı bir çalışma düzenim vardı.
YGS sınavı sonrası biraz daha rahatlamıştım çünkü çalışma planı çeşitlilikten kurtulmuş sadece yabancı dil üzerineydi.
Hafta içini skills çalışmalarına ayırıyordum mesela Pazartesi sadece diyalog, Salı günleri sadece okuma parçası v.b
Cumartesi ve Pazar günleri ise ikişer deneme çözüyordum ve çalışmayı tamamlıyor biraz kendime zaman ayırıyordum mesela güzel bir çalışma yaparsam ödül olarak müzik dinliyordum ya da çizim yapıyordum boş vakitlerimde.
Mesela o zamana ait çalışma fotoğraflarım var, evin bir odası bana aitti ve kitaplarım 15 katlı binalar gibi yan yana diziliydi, o günleri sonradan hatırlamak adına anlık fotoğraflar çekiyor sonra onları polaroid şeklinde çıkarttırıyor ve bana ait bir deftere tarihiyle yapıştırıyordum, şimdi o fotoğraflara bakıyorum arada, evden aylarca dışarı adımımı atmamıştım, gözlerimin altı çökmüş ve çok toy bir görüntüm var.
Çalışma konusuna dönecek olursak, yabancı dil ezberlenmiyor, bir formüle göre gitmiyordu, evet biz dil bilgisini sınav sistemi yüzünden ezberlemekle yükümlüydük çünkü sınav sadece ama sadece okuma becerinizi ve ezberinizi ölçüyor. Bu yüzden isterseniz kelime hazneniz binlerce kelimeden oluşsun sınavdaki bir bilmediğiniz kelimeyle alt üst olabilirsiniz.
Yabancı dil okuyan bilirler, reading sınavlarımızdaki paragraflarda aklınıza hayalinize sığmayacak konularla karşılaşırız.
Bir anda balinalar, bir anda 16. Yüzyıl bir anda tekerleğin icadı, bir anda mitolojik hikayeler, siyaset, tıp terimleri, hastalıklar ve tedavileri, doğal afetler, edebiyat eserleri, deney hayvanları, robotlar, uzay, evren, gezegenler.....
Bu yüzden hafta içinde çalıştığım okuma testlerinde, kendi bilgimi ölçmeden parça üzerinde öğrenme odaklıydım, paragraftaki bilmediğim kelimeleri yan kısma yazar sonra paragrafı o kelimelerden yardım alarak anlar okur ve sonra çözerdim, böylece parça ve kelime bütünlüğüyle çoğu kelimenin tam Türkçe anlamını bilmesem de, hangi konuya ait bir terim olduğunu (tıp terimi, uzayla ilgili terimler v.b) anlıyor ve anımsıyordum
Öte yandan, hafta sonu çalışmalarım sert ve disiplinliydi. Sözlüğe bakmayı kendime yasaklıyor ve kendimi sadece denemelerle toplu olarak ölçüp değerlendiriyordum.
Zaman bulursam Wattpad üzerindeki çevirilerime devam ediyordum ama bunlar sadece kafa dağıtmalık etkinliklerdi, Türkçe-İngilizce Çeviri Soruları hariç bana bir kazanım sağlamıyordu.
Yabancı dilde kitap okumak ise (anadili İngilizce olan yazarların kitapları) doğru cümle kurma yapısını zihnimde canlı tutuyordu. Hem de uzun paragrafları okumaya alışıyorsunuz
Fakat
Yine de Sınavda karşınıza çok sıkıcı bir paragraf çıkıyor...
Deneme kitapçıklarını baştan sona değil de, bana kolay gelen soru türlerinden başlayarak çözüyordum ve zaman artırmada bana yardımı dokunuyordu, böylece çok dikkat gerektiren sorulara daha fazla zaman ayırma hakkım kalıyordu. Gerçi asıl sınavda yine ucu ucuna yetiştirmiştim
Özellikle sınavda sizden önce bitirip çıkan ve siz orada çözmeye çalışırken çok kolaydı yaaa diyen insan evlatları olacak, ben mesela ilk sınav sonrası üniversiteye yerleştim fakat tekrar sınava girecek olsam bu insanlara karşı kulağımı tıkardım, çünkü dikkat dağıtıyor ve o anda siz çözmekle uğraşırken "çok kolaydı yaa" lafıyla motivasyonunuzu bozuyorlar. İnanın ben gözlemlerime ve tecrübeme dayanarak söylüyorum bunu söyleyen insanların çoğu sınavda bir şey yapamayıp çıkanlar 10 kişiden 9'u böyle. Aradan tabii başarılı olanlar da çıkıyor ama nadir.
Neyse,
Umarım yardımcı olabilmişimdir, şimdileri düşününce üzerinden yıllar geçmiş hatırlamıyorum bile, mesela ygs başvuruları başladı ilanlarıyla karşılaşınca çooook eski bir anı olarak kalıyor aklımda
Size de öyle olacak, hatırlamayacaksınız bile, sadece bir dönemde olduğunuzun farkına varın ve mümkün olduğunca etken çalışmaya başlayın... mesela 9. Sınıftan itibaren?? :)
Diğer Blog Yazılarım:
Harika tam ihtiyacım olan bir yazı. Motive oldum çok teşekkürler :)
YanıtlaSilAsil ben tesekkur ediyoruum kalpler ve cicekleer 🌸🍒💞
SilDilci olmak bu ülkede gerçekten çok zor! 11.sınıfım ve bu yıl toplam 3 okul değiştirdim. İlk okulumdan dil sınıfı olmadığı için, 2.okuldan dil sınıfını sevmediğim için ayrıldım şuan 3.okulumda çok mutluyum ama gerçekten bu mf ve tmcilerin bizi ezmesinden, okul idaresinin bizden bahsederken "mf yapamadıkları için dil seçtiler" demesinden (onlara yapılan bir deneme sınavından aldığımız derecelerle cevap verdik) bıktım! En acısıda biz iyi üniversiteledi kazanınca arkamızdan övünecek olmaları! Asla dilci olmaltan vazgeçmem. Sevdiğin bir işi yaparsan hiç çalışmazsın demişler ne de olsa...
YanıtlaSilAynen katılıyorum, yorum icin tessekkur ediyorum 🍒🌸💞
SilŞuan nerede hangi bölümü okuyorsun merak ettim, bir de kaç yılı mezunusun?
YanıtlaSilMerhaba, ben lisede son sınıfta dil bölümü okuyorum. İki aydan çok az bir vaktim var LYS'ye girmem için. Benim size sormak istediğim birkaç soru var aslında bu bölüm hakkında, çalışma düzenim hakkında vesaire... Size Wattpad'den yazsam, geri döner misiniz acaba?
YanıtlaSilYa bende 11.sınıfım dil ama kafam karışık asış hedefim agastronomi mutfak sanatları okumak ama vazgeçtim ben ingilizce öğretmenliği felanda istemiyorum birde ben sadece makale paragraf çeviriyorum kelime defterim var bide ingilizce hikayeler okuyorum onları çeviriyorum zaten mat temelimde yok 12 sınıfa az kaldı napacığımı bilmiyorum :"(
YanıtlaSil