İngiliz Dili ve Edebiyatı Okumak

     İngilizce Öğretmenliğini okumadan önce, tercih listeme eklemeyi, hatta direkt bu bölümü okuyup,öğretmenlik bölümünü bir kenara atmayı düşündüğüm bölümdü İngiliz dili ve edebiyatı bölümü, Türkçe kısaltımı İDE, İngilizce kısaltılmış hali ise ELL olan bu bölüm, çevirmen olmak isteyenlerin mütercim- tercümanlık bölümünden sonraki ilk tercihleri olabilir. Hatta sıralaması çok iyi olan bir kişi müt-ter mi tercih etsem yoksa ELL mi diye dilemmaya düşebilir.



Bunların yanı sıra benim düşüncem

Eğer,

Öğretmenlik istiyordum ama puanım yetmedi
Lisede Dil bölümüne diğer derslerim kötü diye girmiştim, şimdi de ell hariç başka bir bölüme puanım yetmiyor,
eğitim kalitesi iyi olmayan bir okul kazandım ama olsun,

kişilerinden biriyseniz, bölümü okumamanız, hatta tercih bile etmemeniz. Çünkü yukarıda saydığım kişiler çoğu zaman İnternette ELL okuduktan sonra ne iş yapabilirim? sorusunu aratanlarda başı çekiyorlar.



ELL bölümü en iyi üniversitelerde okunduğunda, işverenlerin sizi aradığı bir bölüm, onun dışında kişiler sizin kendinizi ne kadar geliştirdiğinize bakıyor. Eğer normal bir üniversitede ELL okuduysanız, listede ilk sıraları almış üniversitede okuyan bir ELL mezunuyla sizi bir tutmuyorlar ne yazık, şu açıdan söylüyorum, ELL mezunları genelde özel sektörde çalışmayı tercih ediyorlar ve bu durumda da işverenler, işe alacakları kişiye bakarken göz önünde bulundurdukları etmenlerden biri de hangi üniversitede okuduğu oluyor.

Bu yüzden ELL okumak istiyorsanız il iş, gözünüzü bu alanda en kaliteli üniversitelerde okumaya dikmek olmalı.

İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü Zor Mu?

İngilizce öğretmenliği okuyorum ve ELL bölümünden bir çok arkadaşım olduğu için dersleri ve zorluklarını karşılaştırma olanağım çok fazla oluyor. Birinci sınıf için konuşacak olursak İngilizce Öğretmenliği bölümünde öğrenciden beklenen sınıf içi sunum, aktivite, kısacası katılım ve ödevler ELL okuyan birine göre çok fazla hatta ELL okuyan bir öğrenci ilk senesinde ELT(İngilizce Öğretmenliği) okuyan bir öğrenciye göre çok daha rahat sadece sınava çalışma stresi oluyor. Birinci sınıfta, edebiyat okuyan öğrencinin öğretmenlik okuyan öğrenciden daha çok ders sayısı oluyor. Fakat ell öğrencisi ikinci sınıftan itibaren İngiliz edebiyatındaki bütün eserleri okumakla yükümlü kalıyor diyebiliriz. Özellikle şiir derslerinde yorumlama becerileri gelişirken, William Shakespeare'in dilini anlamak da her yiğidin harcı değil.Şiir inceleme dersleri çoğu ELL öğrencisinin korkulu rüyası diyebiliriz. Çünkü başta Shakespeare'in eski İngilizce olarak adlandırabileceğimiz dilde eserlerini yazması ve İngilizlerin çoğundan fazlasının bile hala bu beyefendinin ne demek istediğini modern İngilizce olmadığı taktirde anlamaması ELL öğrencilerinin canını sıkıyor olmalı. Eskiden şiire merak saldığımda Shakespeare'in şiirlerine ve sonelerine göz atmış ve birden çok farklı çeviriye rastlamıştım. Çevirmenler bile hala tek bir anlamda anlaşamamışlar gibi tabi her çevirmenin şiirleri farklı yorumlamasını ve anlamasını göz önününde bulundurmaz isek.  Biraz onların acısına ortak olmak için William Shakespeare'in yazı diline ve bir de modern İngilizce'deki karşılıklarına göz atalım. Bence edebiyat okumadan önce işleneceği bilinmesi gereken derslerden biri olsa gerek çünkü gerçekten sevmeyi gerektiren bir ders olduğunu düşünüyorum.




Bir önceki yazımda İngilizce Öğretmenliği okuyan kişilerin birinci sınıfta gördüğü dersleri yazmıştım


İngiliz Dili ve Edebiyatı Birinci sınıf (ikinci dönem) dersleri (Üniversitelere göre değişiklik gösteriyor, bir kaç üniversitenin ders programından örnekler hazırladım)



İngiliz Edebiyatına Giriş
Dil Bilim
Bilgisayar
bağlamsal dil bilgisi
ileri konuşma becerileri
ileri yazma becerileri
almanca veya fransızca
Atatürk ilkeleri ve İnkılap tarihi
Türk Dili
veya
Atatürk ilkeleri ve İnkılap tarihi
Britanya'da toplum ve yaşam
Edebi Türler ve Akımlar
İleri İngilizce Becerileri
Kompozisyon ve İletişim
Ortaçağ İngiliz edebiyatı
Türk dili
fransızca veya almanca





İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünü okumak için çok iyi İngilizce bilmek gerekir mi?


Buna vereceğim cevap ile bir önceki blog yazımda bahsettiğim İngilizce Öğretmenliği okumak için çok İngilizce bilmek gerekir mi? sorusuna verdiğim cevap aynı diyebiliriz. Bu yüzden aynı cümleleri tekrarlamamak adına buraya bahsettiğim o blog yazımın link adresini bırakacağım.

BURAYA tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Öte yandan yukarı sadece tek bir dersten bahsettim o da Şiir İnceleme dersi olarak bahsedebilirim sanırım. Bu ders bile başlı başına iyi bir İngilizce, hayal gücü ve ciddi anlamda yorumlama becerisi gerektiriyor. İngilizce seviyenizin düşük olması bu bölümü okumayacağınız anlamına gelmiyor fakat her yabancı dil bölümünde olabileceği gibi ciddi zorluklar yaşayabileceğiniz, çok çalışmanız ve diğer arkadaşlarınız ile aranızdaki farkı kapatmanız gerekeceği, kimi zaman ise o derslerden kalabileceğiniz anlamına geliyor. Özellikle böylesi durumlarda öğrenci ciddi anlamda buhran dönemine giriyor diyebilirim, acaba İngilizcem yeterli değil mi? Bu bölüm bana göre değil mi? Başka bir bölüm mü tercih etseydim? gibi sorular aklını kurcalayabiliyor, bu yüzden tercih döneminde istediğiniz bölümü yazmanız çoğu kişi tarafında önemle belirtiliyor nasıl sevdiğiniz bir derse çalışmak size hobi gibi gelebilir veya sevdiğiniz bir dersi saatlerce sıkılmadan dinleyebilirseniz ve o ders için yapacağınız ödevler bir yük gibi değil de gözünüze zaman geçirmek için bir aktivite olarak gözükebilir ise,  sevmediğiniz bir bölümü zorla okumak, sevmediğiniz bir dersen geçmek için zorla çalışmak insana eziyet gibi gelebiliyor. Ama her sevdiğiniz alanda zorlanmayacağınız gibi bir bilgi aklınıza gelmesin, sevdiğiniz bir bölüm sizi zorlayabilir siz bu dönemde sizi ne kadar zorladığı ve yıpratacağına değil o bölümü okumayı ne kadar çok istediğinize ve sevdiğinize odaklanmalısınız. Bu yüzden eğer ELL bölümünü gerçekten çok seviyorsanız ama İngilizcenizin yetersiz olduğunu düşünüyorsanız bu dezavantaj sizi asla yıldırmasın.


İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünün ders yoğunluğu nasıl?


Bu soruyu bölümü okuya arkadaşıma sorduğumda ilk söylediği şey hocaları memnun etmenin zor olduğuydu. Ama ben bile geçiyorsam bölümün bir kolaylığı olsa gerek diyor. Benim bölümümdeki (ELT) hocaların tavrını ve tutumunu bildiği için hocalarının daha iyi olduğunu ve saygısızlık yapan olmadığı sürece öğrenciye kafayı takan bir öğretmenlerinin olmadığını belirtiyor ama bu sizin gideceğiniz üniversitenin hocalarına göre değişiklik göstereceği için gereksiz bir bilgi olabilir tabi... Açıkçası öğrenciye takan hoca terimini ben gerçek bulmuyordum ta ki kendi bölümümde (ELT)  bunu birebir yaşayana kadar. Cidden rivayet falan değil, bazı hocalar gözüne kestirdiği bazı öğrencilerle uğraşmaya, işlerini zorlaştırmaya bayılıyor. Umarım bu tür hocalara rastlamazsınız. Ve bir de bunu eklemeden edemeyeceğim, diğer üniversiteleri bilemem ama bizimkinde ELL bölümü öğrencilerinin daha ilk senelerinden hafta içi bir günleri tatildi.

Edebiyat Fakültesi


ELL bölümü edebiyat fakültesine bağlı bildiğiniz gibi ve ciddi anlamda hangi üniversitede olursanız olun çeşit çeşit bölümleri bünyesinde barındıran bir fakülte, mühendislik fakültesi gibi diyebiliriz. Bu yüzden Eğitim Fakültesine nazaran çok aşırı bir öğrenci kalabalığı mevcut ve doğal olarak fakülte binaları da çok geniş oluyor. Eğer kalabalıktan nefret eden biriyseniz aklınızın bir köşesinde bu bilgi yankılansın. 



İngiliz Dili ve Edebiyatı Mezunu Bir Kişi Ne İş Yapar?

Editörlük;

benim bu bölümü okumak isterken hayalim bir yayın evinde editör olmaktı. Editörlük bu mesleklerden birisi,fakat öyle her okuldan mezun olanı editör, her iyi okuldan mezun olanı da çabucak editörlüğe yükseltmiyorlar. Bu mecradaki insanlar arasında bir rekabet olduğu düşüncesindeyim.

Çevirmenlik;

Kitap çevirmenliğine merak saldığım ve yayın evlerine başvuru yaptığım zamanlarda ise kitap çeviren çok fazla kişi olduğunu ve yayın evlerinin kitap çevirmenine çok fazla ihtiyaç duymadığını fark ettim, başvuruma cevap veren çoğu yayın evi ise, kendi bünyesinde çalıştırdığı kitap çevirmenlerinden çok çok daha az bir paraya (cidden az) çeviri işini bana yıkmaya çalıştı. Bu sayede de aslında, yayın evlerinin çevirmenleri bizzat kullandığına şahit oldum ve bir de geliştirilen çevirme programları ve teknoloji gelişme hızıyla maksimum 30 yıl sonra çevirmenlerin ve tercümanların kalmayacağı görüşünce insanların düşüncelerini de okuma fırsatı edindim.



Tercümanlık;

İngilizceden başka yabancı dil bilmediğiniz taktirde zor bulacağınız bir iş kapısı zira İngilizce-Türkçe tercümanlara ihtiyaç duyulmuyor artık. Bu mesleği isteyen kişilerin en az 3 yabancı dili akıcı dilde konuşabilmesi ve anlayabilmesi bekleniyor.

İthalat- İhracat Şirketleri veya Direkt Özel Şirketler

Bu şirketlerde de yine birden çok yabancı dil bilmediğiniz sürece işe alınma ihtimaliniz düşüyor zira İİBF mezunu öğrenciler sizden bir adım önde oluyorlar

Öte yandan

Pedagojik formasyon alarak öğretmen olabilirsiniz ama bazı üniversiteler formasyon dersini, okuduğunuz sene içerisinde verirken bazı üniversitelerde mezun olduktan sonra ya okuduğunuz okulda ya da kontenjan açığı olan bir okulda alabilirsiniz. Formasyonlar genelde sınırlı sayıda kişiye veriliyor bu yüzden not ortalamanızın bayağı yüksek olması gerekiyor, ve formasyon dersleri size belli bir para karşılığında veriliyor. Geçtiğimiz seneler içerisinde, edebiyat fakültelerine formasyon verilip verilmeyeceği konusu büyük tartışma yarattığı için, öğretmenlik bölümünü okumuş kişilere öğretmenliğe atanırken öncelik tanındığını okudum.




Ama her şeyden önemlisi


sizin hangi bölümü okumak istediğiniz. ben bunca şeyi yazabilir, dezavantajlarından bahsedebilir veya size bu bölümü kesinlikle okumanız gerektiğini söyleyebilirim ama her şeyden önemlisi sizin bu bölümün dezavantajları olarak saydığım kısmı avantaj olarak da görebilecek olmanız veya size çok sevdiğim bir bölümü önerirken sizin o bölümü istememe ihtimaliniz. Bu yüzden neyi istiyorsanız, neyi hedefliyorsanız hiçbir şey sizi yıldırmamalı ve başarmak için elinizden geleni ardınıza koymamalısınız.




İlginizi Çekebilecek Diğer Blog Yazılarım: 











Yorumlar

  1. Anlayamadığım bir soru ve cevabıdır; filan bölüm zor mu? Ehhh biraz! Amaaan haa, sakın niyetlenme ! falan.
    Arkadaş yaşamak her şeyden zorken kör topal da olsa götürüyoruz da bir bölüm bitirmek mi zor olacak. :) Hiç düşünmeyin bence, biraz tempolu çalışın o kadar; eminim bölüm sizden önde gidecek ve bitmek için can atacaktır sizden korkusuna. :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yurt dışından Mektup Arkadaşı Edinmek

Ders Çalışırken Dinleyebileceğiniz Arkaplan Müzikleri